Meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Genellikle memede sert bir kitle ya da anormal bir değişiklikle fark edilir. Meme kanseri kadınlarda daha yaygın olmakla birlikte, erkeklerde de görülebilir. Erken teşhis tedavi başarısını artırır. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi bulunur. Risk faktörleri arasında genetik yatkınlık ve yaş yer alır.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Meme Kanseri 2 Meme içinde ya da koltuk altında hissedilen ağrısız sert bir kitle, en yaygın belirtisidir. Memede gözle görülür bir büyüme, küçülme veya asimetri fark edilebilir. Meme başından gelen, genellikle kanlı veya sarımtırak renkli akıntı olabilir. Meme başının içe doğru çekilmesi veya meme başının pozisyonunda değişiklik gözlemlenebilir. Meme cildinde kızarıklık, kalınlaşma, portakal kabuğu görünümü ya da şişlik fark edilebilir. Meme veya koltuk altında ağrı ya da hassasiyet, özellikle ilerleyen safhalarda yaşanabilir. Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, en kısa sürede bir doktora başvurulması önemlidir. Erken teşhis, meme kanseri tedavisinde başarılı sonuçlar alınmasını sağlar.

Meme Kanseri Neden Olur?

Meme Kanseri 3 BRCA1 ve BRCA2 gibi bazı genlerde mutasyonlar, riski önemli ölçüde artırır. Ailede meme kanseri öyküsü olan kişilerde bu mutasyonların bulunma olasılığı daha yüksektir. Östrojen ve progesteron gibi hormonların uzun süreli maruziyeti, riski artırabilir. Erken yaşta adet görmeye başlamak, geç menopoz, hormon replasman tedavisi riski artırır. Yaş ilerledikçe risk de artar. Özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlar, daha yüksek risk altındadır. Obezite, sağlıksız beslenme, alkol tüketimi, sigara kullanımı ve fiziksel aktivite eksikliği gibi faktörler riski artırır. Genç yaşlarda göğüs bölgesine yönelik radyasyon tedavisi görmek, riski artırabilir. Bu faktörlerin her biri kanserin gelişme olasılığını artırabilir. Ancak her kadın bu risk faktörlerine sahip olsa bile meme kanseri geliştirmeyebilir.

Meme Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Meme Kanseri 4 Doktor, memede veya koltuk altı bölgesinde kitle olup olmadığını fiziksel olarak kontrol eder. Mamografi, erken teşhis için en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Düşük dozda X-ışını kullanılarak meme dokusu detaylı olarak incelenir. Mamografi sonrasında kitle tespit edilebilir. Bu durumda, kitlelerin sıvı dolu kistler mi yoksa katı tümörler mi olduğunu anlamak için ultrason kullanılabilir. Daha detaylı inceleme gereken durumlarda, yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda MRI kullanılır. Şüpheli bir kitlenin kesin tanısı için biyopsi yapılır. Biyopsi sırasında meme dokusundan alınan küçük bir örnek laboratuvarda incelenir. Ailede meme kanseri öyküsü olan bireylerde BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları gibi genetik yatkınlık testleri yapılır. Bu yöntemlerle kanser erken evrede tespit edilebilir, bu da tedavi şansını artırır. Lumpektomi kanserli bölgeyi ve çevresindeki dokuyu çıkarma işlemidir. Meme koruma amaçlı yapılır. Mastektomi, tüm memenin çıkarıldığı cerrahi yöntemdir. Hastalığın yayılma durumuna göre tam ya da kısmi mastektomi yapılabilir. Cerrahiden sonra kalan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla yüksek doz radyasyon uygulanır. Meme koruyucu cerrahiden sonra veya mastektomi sonrası önerilebilir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek amacıyla kullanılan ilaç tedavisidir. Ameliyat öncesinde (neoadjuvan) ya da sonrasında (adjuvan) uygulanabilir. Hormon tedavisi, kanser hücresinin büyümesini engellemek için kullanılan yöntemdir. Östrojen ve progesteron gibi hormonlara duyarlı kanser türlerinde etkilidir. Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesine katkıda bulunan belirli proteini hedef alır. Örneğin, HER2 pozitif meme kanseri vakalarında kullanılan tedavi bu kategoriye girer. İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren ve kanser hücrelerine karşı mücadele etmesini sağlayan tedavidir. Genellikle ileri evre için kullanılır. Bu yöntemler, tek başına ya da kombine olarak uygulanabilir. Hastanın durumuna göre en uygun tedavi planı doktor tarafından belirlenir.